Uluslararası Perspektiften Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi Sempozyumu
Uluslararası Perspektiften Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi Sempozyumu
Ülkemizin gündeminde yer alan “Anayasa Değişikliği”, “16 Nisan Referandumu”, “Yeni Anayasaya Olan İhtiyacın Nedenleri”, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” gibi konuların ele alındığı “Uluslararası Perspektiften Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi” konulu sempozyum gerçekleşti.
Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda çok sayıda katılımcı, yeni hükümet sisteminin getirileri hakkında bilgi alma fırsatını buldu.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı SDÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Okçu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum öncesi uluslararası arenada bu sistemin nasıl göründüğünü değerlendirmek ve konuyu akademik alanda incelemek amacıyla böyle bir sempozyum düzenlediklerini belirterek “Önemli bir coğrafyada yaşıyoruz ve önemi her geçen gün artıyor. Bu coğrafyanın insanları sadece bu coğrafyanın değil, tüm dünyanın insanıdır.” dedi.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ise sistem tartışmalarını ele alan dördüncü etkinliği gerçekleştirdiklerini vurgulayarak tartışmaktan kaçınmamak gerektiğini, Ülkemizde gerçekleştirilecek olan referandumun tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyledi.
TBMM Bütçe Komisyon Başkanı AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç de referandum süreci hakkında katılımcılara bilgi vererek daha güçlü, karar mekanizması daha hızlı ve daha istikrarlı bir Türkiye amaçladıklarını söyledi. Dünyadaki yönetim modellerine bakıldığında her ülkenin öz değerlerini, kültürünü ele alarak bir yönetim biçimi belirlemesi gerektiğine vurgu yapan Bilgiç şunları kaydetti: “Ülkemizin yönetim biçimini başka ülkelerle kıyaslamamalıyız. Dünyadaki başkanlık sistemlerini incelediğimizde hepsinin birebir aynı olmasını bekleyemeyiz. Her ülkenin yapısı farklıdır. Ve her ülkenin yapısı kendi yönetim biçimini belirler.”
Bölge ve İslam Dünyası’nda lider; global açıdan da her yerde söz sahibi Türkiye’nin daha güçlü ve karar alma süreçlerinde hızlı hareket edebilen istikrarlı ülkeyi inşa edebilmek için Hükümet Sistemi’nde bir yönetim değişikliği yapıldığını ifade eden Bilgiç, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine bu yolla erişilebileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne niçin ihtiyaç duyulduğunu da anlatan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bilgiç, şöyle dedi: "Çift başlılık olarak tanımladığımız bu sistem istikrar sağlamadı. Veriler ortada, net. Demokratik sistem, parlamenter yapının ana teması Millî İrade. Ama Milli İrade’nin sandıkta tecelli ettiğini ama bunun uygulamaya yansımadığını görüyoruz. Yasama- Yürütme ve Yargı’nın iç içe geçtiğini görüyoruz. Türkiye’nin vesayet altına alındığını net şekilde tespit ediyoruz."
Parlamenter Sistem’in şu anki uygulama halinin aslında sorunu net olarak ortaya koyduğunu kaydeden Bilgiç, tarihsel veriler aydınlığında şu analizlerde bulundu: “İstikrar sağlanamadı diyoruz. Bakın 94 yıllık tarihe. 65 Hükümet kuruldu. Her 16,5 ayda 1 Hükümet değişimi yaşandı. Tek Partili Dönem ve AK Parti iktidarlarını dışında bırakırsak, 1960 – 1980 arasında; 10- 11 ay içinde 1 Hükümet değişiyor. Bu Hükümet ne zaman bütçe yapacak. Nasıl bir planlama ve strateji geliştirecek? Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) bakalım. Kuruluşundan bu yana 229 yıl geçmiş. 45 Başkan değişmiş; ama Türkiye’de durum gördüğünüz gibi çok farklı. Halk sandığa gidiyor. İradesini ortaya koyuyor. Ama tedirgin. Ertesi gün nasıl bir sabaha uyanacak. Kaos mu olacak? İktisadi tedirginlik hat safhad İşte buz huzur ve güven ortamı için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni getirmek istiyor. Halk gidecek, 5 yıllığına seçimini yapacak."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne neden ihtiyaç duyulduğunun anlaşılması için geçmişe bakılması gerektiğini ifade eden Bilgiç, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünün Türkiye'de tam olarak tecelli etmediğini, bu sistem ile daha demokratik ve daha sivil bir anayasanın da inşa edileceğini sözlerine ekledi.
Bilgiç, “Yeni modelde millet, beş yıllığına parlamentoyu da cumhurbaşkanını da kendisi seçecek. Bölgesinde lider, İslam dünyasında lider bir Türkiye için daha güçlü olmalıyız.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Isparta Milletvekili Said Yüce’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen Azerbaycan Yeniçağ Gazetesi Editöreü Agil Alesger ile Yeni Akit Gazetesi Ayhan Demir’in konuşmacı olarak katıldığı birinci oturuma geçildi.
Yüce, Türkiye’nin kendine özgü çalışması olan halk oylamasının Avrupa’da ve Dünya’da çok geniş yankı uyandırdığını söyledi. Özellikle Hollanda ile yaşanan sorunlara atıf yapan Yüce, “Avrupa ülkelerin meclislerinde, yayın kuruluşlarında Türkiye'deki halk oylaması konuşuluyor. En son Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik skandal tavır Dünya basınında geniş yer aldı. Avrupa'da kendisine "demokratik" denilen ülkelerin Türk bakanlara yaptıklarının kabul edilemez olduğuna işaret ederek "Diktatörlük rejimlerinde bile çiğnenmeyen diplomatik hukuk, maalesef demokratik denilen Avrupa ülkelerinde çok acımasızca çiğnemiştir” dedi.
Azerbaycan’da yayın yapan Yeni Çağ Gazetesi Editörü Agil Alesger, jeopolitik konumu nedeniyle tüm dünyanın dikkatinin Türkiye Cumhuriyeti üzerinde olduğunu söyledi. İç savaşın yaşandığı Suriye, Irak ile Yunanistan, İran, Ermenistan ile komşu olan Türkiye’nin ateş çemberinin tam ortasında kaldığını ifade eden Alesger, güçlü Türkiye istemeyenlerin algı operasyonu yaptıklarını söyledi. Genellikle bunu dış basının gerçekleştirdiği tezini ortaya atan Alesger, yabancı basının yanlış bilgilerle Türkiye ile Zimbabwe, Gana gibi ülkeler ile karşılaştırma yapma cüretini gösterdiğini ifade etti. Aynı yayın organlarının ABD ve Fransa gibi önemli örnekleri anlatmadığını dile getiren Alesger, bu yolla algı operasyonu yapıldığını kaydetti.
Kariyerinin büyük bir bölümünü Balkan Coğrafyası’nda geçiren, Yeni Akit Gazetesi’nde Bosna- Hersek ve diğer ülkeler hakkında analizler yazan Gazeteci Ayhan Demir de sempozyumda önemli bilgiler paylaştı. Makedonya’da seçim yapıldığını ancak Hükümet kurulamadığını ve şu an bir krizin olduğunu kaydeden Demir, “Bulgaristan, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna- Hersek’te büyük sorunlar var. Örneğin Bosna- Hersek’te 3 Cumhurbaşkanı var. Sırbistan’da 2 Nisan’da tekrar seçim yapılacak. Tüm bu Balkan coğrafyasındaki sorunlar, Türkiye’nin şu anki mücadelesinin ne denli haklı olduğunu gösteriyor” dedi.
Al Jazeera Balkan Temsilcisi (Bosna- Hersek) Osman Softic de Türkiye’nin çok uzun süredir sistematik sorunlarla mücadele ettiğini söyledi. Bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de içeren 18 maddelik Anayasa Değişikliği halk oylamasına açıkça taraf olan Avrupa’nın 1960, 1971, 1980 darbelerine sessiz kaldığını ifade eden Softic, bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Daily Sabah (Hindistan) Temsilcisi Gazeteci M. Pervez Bilgrami de Parlamenter Sistem’de yasaların uygulanma aşamasının zorluğundan bahsetti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Askeri ve Bürokratik Oligarşi’ye son vereceğini ifade eden Bilgrami, Türkiye’nin şu an kendi bağımsız ve iç politikasını inşa ettiğini söyledi.
Diğer katılımcılar Monowar H. Badrudduza, Ahmed F. Alhamd ve Doç. Dr. Mehmet Şahin, Başkanlık Sistemi'ne uluslararası perspektiften çeşitli analizlerde bulundular.